29 Ekim 2016 Cumartesi

Reiki ve Şifa




REIKI Nedir?
Kelime - Rei ve Ki- iki Japon kelimelerinden oluşmaktadır .
Japonca'dan dilimize tam bir çevirinin zor olduğunu akılda tutmak gerekir .
Rei - "Evrensel Yaşam " ve Ki " Enerji " anlamına gelir ve sözler bir ruhsal şifa bağlamında kullanılır

Reiki; iyileşmeyi hızlandıran, stresi azaltma ve rahatlama için bir Japon tekniğidir. Bu "eller " tarafından yönetilir ve görünmeyen " yaşam gücü enerjisi " akar. Kişinin " yaşam gücü enerjisi " düşükse , o zaman hasta ya da stresli hissetme olasılığı daha yüksektir ve yüksek ise , biz mutlu ve sağlıklı olmamızı engeller.
Reiki, Bilimsel olarak da kanıtlanmış olup, meditasyon , masaj ya da dua değildir. Ama uygulayıcılar ve şifayı alanlar açıklaması zor olsa da, reiki ile iyileştiklerini söylüyorlar . Reiki uyumlaması ve eğitimini almış herkez önce kendini için, sonra aile ve çevresi için Reiki'ye kanal olabilir.

4 bedenin(fiziksel ruhsal duygusal zihinsel) de sağlıklı olabilmesi için çakraların dengeli olması gerekmektedir. Blokajlı olan çakralar çeşitli sağlık ve ruhsal sorunlara neden olabilir.Reiki masterı şifa seansı sırasında sizinle çalışırken hangi çakralarınızın blokajlı olduğunu anlayabilir ve gerekli şifalandırmayı yaparak sizi yönlendirir. Enerji ile çakraları dengelemenin yanı sıra beslenmizle ilgili yapacağınız iyileştirmelerle de dengelemeye katkı sağlayabilirsiniz.

Reiki Şifasının 12 Faydası:
Genel plarak sağlığınıza katkısı vardır ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlar.
Ağrılarınıza iyi gelir.
Zihninizi berraklaştırır.
Stres ve gerginliği azaltır.
Depresif hisleri azaltır.
Kaygı ve gerginliği azaltır.
Uyku kalitesini arttırır.
Sindirim sistemini rahatlatır.
Özsaygıyı güçlendirir.
Farkındalığı arttırır ve hisleri kuvvetlendirir.
Madde kullanımını(sigara vs.) bırakmaya yardımcı olur

28 Ekim 2016 Cuma

Farkındalığın (Mindfulness) farkında mısınız?




Farkındalığın ( Mindfulness) farkında mısınız?

Sanırım birçoğumuz "Evet" diyecek bu soruya karşı. Basit gibi görünen bu kelime, bir taraftan birkaç kelime ile anlatılması zor.

Farkındalık kişiye ve olaylara göre değişkenlik gösterir. Birçoğumuz farkında olmadığımızın farkında bile değilizdir.
Aynı evde hayatı paylaştığımız insanlarla bile farkındalığımız değişkendir. Tecrübenin insanların kendi farkındalığı
üstündeki etkisi büyük. Yaş aldıkça zamanın geçtiğinin, geçmişte kaçırdıklarımızın farkına varıyoruz aslında.

Aslında şu anda farkında olsak ne geçmişi ne de geleceği yargılarız. Çünkü şu AN'da oluruz. Geçmiş ve gelecek ile ilgili ne Negatif ne de Pozitif düşünürüz.

Farkındalık bilincin ve zihnin aydınlanmasıdır. Bir rüyadan uyanışa benzetebiliriz.
Zihnimiz ne kadar açık ise an'ın o kadar bilincinde oluruz. Farkındalık bilincin açık halidir ve an'a odaklanmaktır.
Kısaca yaşam kalitemizi yükseltmektir.

Modern dünyadaki koşturmaca ve sürekli zamana karşı yarıştığımızdan, finansal ve diğer sorunlarla uğraştığımızdan,
farkında olmadığımız şey bunların içinde kaybolduğumuz.

An'ı yaşayamadığımız için elimizden kaçanları görmüyoruz. Kendimiz dışında herkeze ve her şeye öncelik veriyoruz.
Kendimizi bu kadar ihmal ederken ve farkında olmazken ne kadar mutlu ve özgür olabiliyoruz?!

Araştırmalar sonucunda ve doğu felsefesine istinaden, farkındalığın genel ve ruhsal sağlık üzerinde çok büyük etkisi
olduğu gözlemlenmiştir. Sorunların algılanması ve baş edilmesinde farkındalık egzersizlerin etkisi olduğundan, sizlere bununla ilgili birkaç ipucu vermek istiyorum;

1- Yürürken çevrenizin, insanların farkına varın. Evinizin yanında bulunan ağacın, yaptığınız işin
(Çay hazırladığınızın, bulaşık yıkadığınızın gibi...), öğle yemeğinde olduğunuzun, telefonda konuştuğunuzun
farkına varırsanız, bu gibi minik egzersizler ne ile meşgul olduğunuz önemli olmaksızın, sizi AN'a taşıyan bir
egzersizdir.

2- Kendiniz için kısacık bir ara verin ve nefes alın. Bu kısacık ara, sizin tekrar AN'a odaklanmanızı ve net görmenizi
sağlar.

3- Rahatlamak için kendinize zaman verin.

4- Nefes egzersizi yapın.
Kişilerin negatif ve olumsuz duygulara odaklanmasının en büyük nedenlerinden biri diyafram nefes yerine,
üst solunum yapmasının sonucudur. Diyafram nefesi daha önce bahsettiğimiz burundan nefes alarak karnımızın şişmesidir.
5 dk'a yapacağınız ve odaklanacağınız nefes egzersizi ile aşağıdaki olumlamaları da kullanabilirsiniz;

- Kendimi Seviyorum.
- Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum.
- Ben ve tüm sevdiklerim güvende.
- Şimdinin gücünün farkındayım.
- Hayatı seviyorum.

5- Gevşeyin ve düşüncelerinizi serbest bırakın.

6- Bu egzersiz sonrası işlerinize hemen adapte olmanız zorlaşabilir o nedenle kendiniz için ufak da olsa bir şey yapın. Mesela " Kendim için bir kahve yapacağım " diyebilirsiniz... :)


Hayat ne otuzunda, ne kırkında, ne de ellisinde başlar. Hayat, sen FARKINDA olduğunda başlar....

Sevgi ve Işıkla Kalın











20 Ekim 2016 Perşembe

Nefes Terapisi ile Şifalanın


Hayatımız Nefes ile başlar ve ve nefes ile biter.  Yaşamsal devamımızı sağlamamız için en gerekli eylemdir nefes.
Günlük koşuşturma içerisindeyken ne kadar doğru nefes alabiliyoruz bu en önemli soru.


Nefes ve yaşam bu kadar birbine bağlı iken, doğru nefes ile neler kazanacağımızı bir düşünelim.

Tarihte en eski tedavi yöntemi olan Nefes Terapisi, bedende oluşturduğu iyileşme ve yenilenme etkisi ile ve şifa bulmamızı destekleyen en temel kaynaktır. Doğru nefes almayı öğrendiğimizde yaşam kalitemiz arttığı gibi ömrümüz de uzuyor.

Örnek verecek olursak evcil doslarımızdan köpekler ve kediler ağızdan nefes aldıp verdiklerinden ortalama 18 yıl yaşıyorlar. Ancak buna karşın kaplumbağlar burundan nefes aldıp verdiklerinden 250 yaşına kadar ulaşıyor ömürleri.


Eski zamanlarda birçok hastalığın tedavisinde Sufi nefesi kullanılmıştır. Tibetli Rahipler de daha açık bir zihin için nefes çalışmasını kullanmaktadırlar.


Peki doğru nefes alıyor muyuz ve Nefes Terapisinin faydaları nelerdir?

1- Gerçek şifa Temeli,
2- Zengin ve Doğal Hücresel Osijenlenme
3- Yüksek enerji üretimi
4- Dik ve Dengeli bir Duruş ( Postür) formu
5- Düzenli sindirim ve boşaltım sistemi
6- Taze & Canlı Dokusal Yapı
7- Sağlıklı damar yapşısı ve Cinsel güç
8- Farkındalık oluşması

Elbette faydalarını daha da genişletebiliriz ancak Fiziksel - Ruhsal - Zihinsal - Duygusal kısacak 4 Bedenimizin şifalanmasını destekler.

Sizlere basit bir nefes uygulaması örneği vermek istiyorum;

Rahat bir pozisyonda ( bağdaş kurabilirsiniz,  dizlerinizin üstüne oturabilirsiniz veya koltuk- sandalye de oturabilirsiniz) omuzlarınız ve omurlarınız  bir hizada dik olarak oturun.
Gözlerinizi kapayın ve nefesinize odaklanın. Hiç bir şey düşünmeyin. Sadece nefesinize odaklanın.
(Hafif bir meditasyon müziği açabilirsiniz veya kulaklığınızdan dinleyebilirsiniz. )
Yavaşca burnunuzdan aldığınız nefesi aynı yavaşlıkda verin. Zihninizin boşaldığını hissedeceksiniz.
Nefesinizi alıp verdikçe kaşlarınızın arasında bir yoğunluk hissedeceksiniz. Bu farkındalığınızın arttığı andır.

Kaşlarınız arasındaki bu nokta 3. Göz - Alın Çakrasıdır. Düzenli nefes çalışması ile 3.Göz aktivasyonu gerçekleşmesi mümkündür. Bu sezgilerimizin kuvvetlenmesini, doğaüstü yeteneklerimizin ortaya çıkmasını, gözlerimizle göremediklerimizi görmemize sağlar. Elbette bu sizin hazır hissettiğiniz kadarı olur. O nedenle korkmanız gereken bir durum değildir.

Nefes çalışmasını yaklaşık 10 dk kadar yapabilirsiniz. Kendinizi rahatlamış ve odaklanmış hissedeceğinizi fark edeceksiniz.

Sağlıklı ve bol Nefesli günler dilerim.....








17 Ekim 2016 Pazartesi

Omega 3 ve Evcil Hayvanlarımız



Bu günlerde ek gıda ile ilgili bazı araştırmalar yapıyorum ve sık sık aslında evde bizimle kalan Evcil dostlarımızın da bizim kadar ek gıdalara ihtiyaçları olduğunu görüyorum.

Resimde gördüğünüz Puki. 11 aylıkken benimle yaşamaya başladı ve şu anda 11 yaşında. Barınağa gitmesin diye aldım. Elimden geldiğince sağlıklı ve kaliteli bir hayatı olmasını istediğimden iyi bakıyorum güzel dostuma.  Geçen sene kan testi sonuçlarını aldığımda Veteriner, onun çok iyi beslendiğini ve bakıldığını ve yaşına göre testlerin çok iyi olduğunu belirtti. Sanırım bunlar dönem dönem verdiğim Vitamin ve desteklerle ilişkili.









Omega 3 bunların en başı.  Omega 3 içeren bir mama veya Omega 3  haricen kendi kullandığınız bir ürün verebiliyoruz. Ben Puki 2 yaşındayken geçirdiği rahatsızlık nedeniyle Solgar'ın Omega 3 ünü vermiştim. Şimdi ise kendi kullandığım Kyan Sunset'i veriyorum  çünkü vahşi Alaska somon balığı, soğuk suda yaşayan bir balık olduğundan zengin bir Omega3 sunmaktadır.
Ayrıca vejeteryan bir balık olduğundan diğer balıkları beslenme amacıyla yemediğinden ağır metal içermez. Ayrıca Kyani Sunset E Vitamini ile zenginleştirilmiş bir formüle sahiptir.

Kedilerde ve köpeklerdeki Omega yağ asitlerinin faydaları şunlardır;

- Bilimsel araştırmalarda Omega yağ asitlerinin köpeklerdeki ekzamayı önleme açısından fayda görülmüş.
- Deri ve tüy sağlığının korunması
- Bağışıklık sisteminin güçlenmesi
- Kötü huylu kanser hücrelerinin oluşma riskini azaltır
- Köpeklerde şeker hastalığı riskini azaltır.
- Kandaki kolsterol seviyesinin düşmesinde yardımcı olur
- Sinir sisteminin gelişmesinde yardımcı olur
- Kalp hastalıklarında korumasağlar
- Zeka geliştirici özelliği ile insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da etkisi vardır.
- Düzenli olarak Omega 3 ile zengin besinler veya takviye tüketenlerde beyin yaşlanması da gecikmektedir. 

Konu ile ilgili yardım almak isterseniz lütfen mesaj gönderin.



15 Ekim 2016 Cumartesi

AFFETMENİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ



AFFETMENİN İYİLEŞTİRİCİ GÜCÜ

Geçmiş ile ilgili herkezin bir " Mağduriyet hikayesi " vardır mutlaka. Hepimiz değer verdiğimiz birileri tarafından terkedilmişizdir, reddedilmişizdir veya incitilmişizdir ve bu kin ve öfke gibi duyguları ortaya çıkarır.

Affederek kendimizi gelecekte karşılaşması muhtemel birçok rahatsızlıkdan kurtarmış oluruz.
Bunlar ; Kanser, sinirsel rahatsızlıklar, reflü, miğde ve sindirim rahatsızlıkları, hafıza problemleri ve cilt problemleri.

Affettiğimizde yepyeni bir sayfa açmış oluruz. Affetmek uzun yaşamın ilk adımı.
Affetmek özgürleşmektir. Ayrıca Affederek, bize zarar verdiğini düşündüğümüz insanlara karşı küçülmeyiz, aksine kendi gücümüzün farkına varırız. 


Affetmek bize öğütlenmiş olsa da nasıl yapacağımız bize pek anlatılmamış;
DR. DICK TIBBITS'in Kalemus yayınlarında konuyu aşağıdaki gibi ele almış.

Şunları yaptığınızda affetmeye başlarsınız;
1-Hayatın adil olmadığını ve diğer insanların sizden daha farklı kurallarla oynayabileceğini kabul ettiğinizde,
2-Kendi koşullarınızdan dolayı başkalarını suçlamayı bıraktığınızda,
3-Sizi inciten kişiyi değiştiremeyeceğinizi ve sadece kendinizi değiştirebileceğinizi anladığınız da,
4-Öfke ve kırgınlığın başınıza bazı nahoş ve hatta zararlı bir olay getireceğini kabul ettiğinizde,
5-Acılı hikayenizdeki –sizin-“mağduriyet hikayeniz”-sıkıntılı olayları bakış mevcut açınız yerine,daha geniş içerik katarak yeniden çerçevelediğinizde,
6-Affetme seçeneğini tek başına seçeceğinizi anladığınızda,
7-Sizin inciten kişiyle ilgili düşüncelerinizi onun yaşamıyla empati kurarak alçak gönüllülükle değiştirdiğinizde,
8-Memnuniyetsizlikten tatmin olma duygusuna geçmeyi amaç edindiğinizde ,
9-Affetmenin zaman alacağını ve acele etmemek gerektiğini anladığınızda,
10-Kendi hayatınızın ve geleceğinizin sorumluluğunu üzerinize aldığınızda.

Eğer yaşamak istiyorsanız,bir noktada affetmeyi seçmelisiniz.

13 Ekim 2016 Perşembe

Fark Yaratmak - İlham Vermek - Yardım Etmek / Making a Difference - Inspiring Others - Helping Others




Bir Kişiye Yardım Etmek 
Dünyayı Değiştirmez,
Ancak Yardım Ettiğiniz kişinin 
Dünyasını Değiştirecektir...

 

Pozitif Düşünce

Pozitif Düşünmek bir seçimdir. Kaderinizi değiştirebileceğiniz bir seçim.

Pozitif olmak, iyimser olmak, hayatı toz pembe görmek demek değildir.
Her koşulda yapabileceği iyi birşey olduğuna inanan, olumsuzluklara karşı duran, hayatımızı olumlu yönde etkileyen bir inanış şeklidir.


Sadece söyleyerek pozitif düşünülmez. Hayatından memnun olmayan, şikayet eden insan sayısı her geçen gün artıyor. Sorunlarıyla başa çıkmaya çalışırken fiziksel, ruhsal, duygusal, zihinsel yorgun düşen insanlar, sadece sadece hiçbirşeyin düzelmediğini ve herşeyin daha da kötüye gitmesinden yakınıyor.

Kendi kendimize Pozitif düşün mesajını algılamamız biraz zaman alabilir ama buna değecektir.
Emekleme devresinden sonra kendi keninize yürümeye başladığınızı göreceksiniz. Bulunduğunuz koşulları analiz etmek, psikolojik ve fiziksel durumunuzu kontrol altına almanız gerekir.

Peki nasıl başlamalıyız;

- Kendinize zaman ayırın
Kendinize her gün ayıracağınız 30 DK bile yeterli. Sabah kaltığınızda Nefes ile başlayın.
Nefes konusunu daha sonra sizlerle paylaşacağım. Bizler değerliyiz ve bir 30 Dk kendimizle olan zamanı geçirmeyi hak ediyoruz.

- Geçmiş Geçmişte kalsın ve Affedin
Önce kendini sonra sizi üzdüğünü düşündüğünüz herkezi Affedin.
Kötü anılar, olumsuz duyguların çıkmasına sebep olur. Burada amaç kötü anıları unutmak değil, o anı yaşatan kişileri affetmek. Bu elbeyye öyle kolay olmamaktadır. Ancak Affetme ile ilgili çalışmalarımız da olacak. Lütfen takipte kalın.

 - Korkularınızla yüzleşin
Endişe ( yalnız kalma, her an kötü bir olayın beklentisi içinde olma gibi), korku duygular da olumsuz düşünceleri yaşamamıza sebep olur.  Korkularımızı şifalandırmalıyız. İleriki konularım arasında sizlerle bu konuyu da tekrar ele alacağım.

- Anda Kalmak ve Şimdiyi yaşamak
Nasıl geçmişi yaşamak bize birşey kazandırmuyorsada, geleceği yaşamak da aynı dır. İkisi de bir realiteye sahip değildir.

- Kendi gücünüzün farkına varın
Kendi potasiyelinizin ve gücünüzün farkına vardığınızda hayatınızın ne kadar değiştiğini göreceksiniz. Elbette burada bir Ego patlamasından söz etmiyorum. Örnek verecek olursam;

  • Zaten ben çok sakarım
  • Ben bu işden anlamam beceremem de
  • Çok yeteneksizim
  • vs,vs, vs
Burada umarım anlatmak istediğimi anlamışsınızdır... :)







12 Ekim 2016 Çarşamba

Her Gün Yeni Bir Mucizedir




Mucizeleri Yaşamaya izin verin
Her gün 






Merhaba ve Hoşgeldiniz